Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
22:31 - Victor Osimhen Kimdir
21:05 - Yunus Akgün Kimdir
20:56 - Victor Osimhen Kimdir
22:04 - Metrobüs Kazası, Acı Blanço
20:47 - Nursel Ergin Kimdir
20:41 - Çağla Şıkel Kimdir
20:27 - Didem Arslan Yılmaz Kimdir
13:58 - Survivor Batuhan Gökgöz Kimdir
13:54 - Survivor Pınar Saka Kimdir
13:50 - Survivor Sevgi İme Kimdir
Fernando Muslera, modern futbolun en istikrarlı ve sevilen kalecilerinden biri olarak tanınır. Özellikle Galatasaray formasıyla gösterdiği performans, liderliği ve sadakatiyle Türk futbol tarihinde unutulmaz bir iz bırakmıştır. Sadece bir kaleci değil, aynı zamanda bir kaptan, bir karakter ve taraftarların gözünde bir efsanedir.
Fernando Muslera, 16 Haziran 1986 tarihinde Arjantin’in Buenos Aires kentinde doğdu ancak Uruguay vatandaşlığıyla Uruguay millî takımında forma giymektedir. Futbol kariyerine Uruguay’ın Montevideo Wanderers kulübünde başladı. Henüz genç yaşta dikkat çeken Muslera, 2007 yılında Avrupa’ya adım atarak İtalya’nın köklü kulüplerinden Lazio’ya transfer oldu.
Lazio’daki ilk dönemlerinde yedek kaleci olarak görev aldı. Ancak zamanla yetenekleriyle ilk 11’in değişmez ismi haline geldi. 2008-2009 sezonunda gösterdiği çıkışla büyük takımların radarına girmeye başladı. 2009 yılında Lazio ile Coppa Italia şampiyonluğu yaşayarak kariyerinin ilk önemli kupasını kazandı. Bu başarı, onun için sadece bir başlangıçtı.
2011 yılında Galatasaray, Fernando Muslera’yı transfer ettiğinde pek çok kişi onun Türkiye’de bu kadar uzun süre kalacağını tahmin etmiyordu. Ancak Muslera, kısa sürede sarı-kırmızılı kulübün hem sembol isimlerinden biri hem de taraftarın sevgilisi haline geldi.
Galatasaray formasıyla sayısız başarıya imza attı:
6 Süper Lig şampiyonluğu
4 Türkiye Kupası
5 Türkiye Süper Kupası
En uzun süre Galatasaray kalesini koruyan yabancı oyuncu
Süper Lig tarihinde en çok maç oynayan yabancı kaleci
Muslera, sadece saha içindeki başarısıyla değil, aynı zamanda saha dışındaki duruşu, liderliği ve profesyonelliğiyle de örnek bir sporcu oldu. Defalarca teklif almasına rağmen Galatasaray’dan ayrılmadı ve kulübüne olan bağlılığıyla takdir topladı.
Muslera, Uruguay milli takımında da uzun yıllar boyunca başarıyla görev yaptı. 2010 FIFA Dünya Kupası’nda Uruguay’ın yarı finale yükselmesinde önemli bir rol oynadı. Ayrıca 2011 yılında Uruguay’ın Copa América zaferinde kalesinde devleşerek turnuvanın en iyi kalecilerinden biri oldu.
Toplamda 130’dan fazla kez Uruguay forması giydi ve ülkesinin en çok forma giyen kalecisi unvanını kazandı.
Fernando Muslera, refleksleri, hava toplarındaki başarısı ve penaltı kurtarışlarıyla tanınır. Aynı zamanda defans hattıyla iyi iletişim kuran, oyunu yönlendiren ve savunmayı organize eden bir liderdir. Kalede güven veren yapısı, Galatasaray’ın kritik maçlarda rahatlamasını sağlayan önemli bir etkendir.
Muslera, alçakgönüllülüğü, centilmenliği ve duygusal yönüyle de bilinir. Her zaman takım arkadaşlarına destek olmuş, zor zamanlarda moral kaynağı olmuştur. Taraftarla kurduğu bağ çok güçlüdür. Her maç öncesi Aslan pençesi hareketiyle tribünleri selamlaması adeta bir ritüel haline gelmiştir.
Fernando Muslera, Galatasaray tarihinin en önemli figürlerinden biridir. Yalnızca başarılı bir kaleci değil, aynı zamanda kulübün ruhunu yansıtan bir simge haline gelmiştir. Onun hikayesi, sadakat, profesyonellik ve tutkunun birleşimiyle yazılmıştır. Hangi forma altında oynarsa oynasın, Muslera ismi her zaman saygı ve sevgiyle anılacaktır.