Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
12:18 - Silahların Teslim Edileceği Noktalar
22:04 - Metrobüs Kazası, Acı Blanço
20:47 - Nursel Ergin Kimdir
20:41 - Çağla Şıkel Kimdir
20:27 - Didem Arslan Yılmaz Kimdir
13:58 - Survivor Batuhan Gökgöz Kimdir
13:54 - Survivor Pınar Saka Kimdir
13:50 - Survivor Sevgi İme Kimdir
15:38 - Survivor Volkan Çetinkaya Kimdir
15:16 - Survivor Hikmet Tuğsuz Kimdir
Ailemin seçimiyle evlendim, fakat zamanla eşime derin bir sevgi besledim. Kayınvalidem, onun annesi ve eltimle birlikte dokuz kişilik bir hanede yaşıyorduk. Hepsine hürmet gösterdim, her dediklerini yerine getirdim. Meyveleri soyup önlerine çatalıyla koyardım. Hizmette kusur etmemeye özen gösterirdim. Ayakkabılarını parlatır, hazır bir şekilde önlerine bırakırdım. Havlularını uzatır, mantolarını ve ceketlerini giymelerine yardımcı olurdum. Şimdiki gelinlerin bunların hiçbirini yapmayacağını düşünürüm.
Altı yıl boyunca çocuğumuz olmadı… Eşimi doktora götürdüler, beni ise götürmediler. Yıllarca beni hamamlara, sıcak su kaplıcalarına götürdüler. Şifalı otlar kaynatıp içirdiler. Kayınvalidem son zamanlarda sürekli aşağılayıcı sözler sarf etmeye başladı. Bir gün dedi ki: “Sen bana torun veremedin, artık yakamızdan düş, oğlumun ayağında sadece bir terliksin. Meyvesiz ağaç gibisin. Bir ömür boyu çocuk yapmanı bekleyemem. Meyvesiz ağacı budarlar. Altı yıl bile çok bekledik.” Görümcem ise öyle ağır şeyler söyledi ki… Artık tahammül edemez hale geldim… Ve ardından…
devamı sonraki sayfada…